Bildiğiniz bir çocuk masalını anlatın!

Bir zamanlar ilk görüşte aşık olduğu kız uğruna çöllere düşen bir adam varmış sonra bir Aksakallı dede ile karşılaşmış dede ona yardım edeceğini söylemiş ama onlar rüyada çöldelermiş adam uyanmış karşısında Aksakallı dedeyi görmüş ilk başta korkmuş ama sonra onunla yaşamaya başlamış bu kızı elde edebilmek için evinin önünü yakmış tanımadığı birinin düğününe gidip kızı almış ordan bakkala yemek yemeye götürmüş evinin kapısının önünde şarkı söylemiş kızın nişanı olmuş beyaz atla nişanını basmış tam sevgili olmuşlar bu sefer onlar mutlu olduğu için tüm dünya mahcup olmuş herkes mutsuzmuş sonra bunlar bu mesafelere rağmen sevmişler birbirlerini karşılıklı demişler ki ben seni bir saatte beklerim bir ömürde sonra birlikte kafeye gitmişler el ele tutuşmuşlar o da ne hiçbir felaket olmamış o kadar sevinmişler ki kalkıp sarılmışlar bu kızın eski sevgilisi varmış bir de kızın peşini bırakmayan bu çocuk ve babası binbir türlü iş çevirmiş ayrılsınlar diye onların sevgisi o kadar fazlaymış ki bu dünyaya fazla gelmiş ve herkes her şey onlara karşıymış bir gün uzaylılar gelmiş dünyaya onları almışlar ve ilk defa orda öpüşmüşler ardan zaman geçmiş bunların arasına bir şeyler girmiş tekrar düzelmiş araları sonra kız ben Amerika’ya gidecem demiş adam hiçbir şey diyememiş kalakalmış kız gitmiş sonra bu adam çıldırmış rüyasında sürekli kızın geldiğini görmüş sonra bir gün babası ona kızın uçağının düştüğünü söylemiş adam perişan olmuş sonra bir video eline geçmiş ve ne görsün kız yaşıyor ama kız kurtarabilmek için adamın bazı kötülükler yapması lazımmış yapmış sonra oyun olduğunu anlamış ve intihar etmiş. Bu leyla ile Mecnun devamını izleyin

Bir varmış bir yokmuş, evvela zaman içinde kalbur saman için de şehrin birinde yaşayan Lara adında bir kız varmış. Lara yürümeyi çok severmiş. Bu yüzden her sabah evinin yakınındaki ormanda yürüyüş yaparmış. Yürüdükçe kendini daha enerjik ve daha neşeli hissedermis.
Günlerden bir gün Lara yine ormana yürüyüş yapmaya gitmiş. Çiçekleri koklayarak hayvanları severek temiz havayı içine çekerek yürürken bir su birikintisi görmüş. Tam suyun üzerinden atlayacakken altında parıldayan küçük bir şey görmüş. Elini suya daldırıp gördüğü şeyi çıkartmış. Bu bir yüzükmüs. Yüzüğü eline taktiği anda ışıklar saçılmış. Lara bu duruma çok şaşırmış. Yüzüğü uzun bir süre incelemiş ama ne işe yaradığını bir türlü anlayamamış. O sırada karnının çok açıktıgini hissetmis. Aklından keşke şurada güzel bir yemek olsa da yesek diye geçirmiş. Ve bir anda karşısında çeşit çeşit leziz mi leziz yemekler belirmiş. Lara hemen oturup yemiş ve bu yüzüğün sihirli olduğunu anlamış. İlk dileğini gerçekleştirince bir peri belirmiş. Peri Lara'ya evet güzel kız, bu yüzük artık senin ve unutma bu yüzük sihirli. Ama şöyle bir şey var, eğer yüzüğü hep kendi yararına kullanırsan sahiplik hakkı senden alınır. Demiş.
Lara periyi gördüğüne şaşırmış olsa da periyi hemen sevmiş ve periye yüzüğü sadece kendi yararına kullanmayacağına söz vermiş. Hemen yüzük sayesinde evine ışınlanmıs. Annesinin çok yorulduğunu görmüş ve tüm ev işlerinin hemencecik bitmesini dilemiş. Ve Lara artık yüzük ile birlikte insanlara yardım etmiş hep güzel şeyler dileyerek mutlu mesut yaşamışlar. Masal da burda bitmiş.